Mesleki Kanserler
Herhangi bir kanserin bir meslekle ilgili olduğunu tespit edecek tanısal bir test yoktur. Ancak ikincil korunma kapsamında bu mümkündür. Çünkü mesleki kanserler ile ilgili bazı göstergeler vardır. Mesela asbest maruziyetinde işçinin balgamında asbest maddeleri bulunur. Başka bir örnekte ise arsenik maruziyetidir. Ancak Arsenike maruz kalan çalışanların cildinde keratinize lezyonları olur. Mesleki kanser için bu örnekler birer teşhis değil, sadece göstergedir. Yani tanı koymak için yeterli değildir. Aynı zamanda veya farklı zamanlarda, birden fazla kanserojen maddeye maruziyet söz konusu olabilir. Bu nedenle, maruziyetten yıllar sonra etyolojik tanı koymak zordur. yani illiyet bağı kurmak zordur.
Mesleki Kanserler Ve IARC (Kanserojenler Listesi) Sınıflaması
Kanserojen madde, solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, deriye nüfuz ettiğinde kanser oluşumuna neden olan veya kanser oluşumunu hızlandıran maddelerdir. Ayrıca Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) maddeleri, karışımları ve işlemleri, kanserojen
özelliklerine göre aşağıdaki şekilde gruplandırmıştır;
- Grup 1 : İnsanda kanserojen
- Grup 2A : İnsanda muhtemelen kanserojen
- Grup 2B : İnsanda şüpheli kanserojen
- Grup 3 : İnsanda kanserojen olarak sınıflandırılamaz
- Grup 4 : Muhtemelen insanda kanserojen değil
Mesleki Kanserler ve Etmenleri
Metaller; mesleki kanserler açısından önemli etmenlerdir. Arsenik, berilyum, kadmiyum, krom(VI), nikel ve demirin ya kendisi, ya da bir türevi insanda kanserojen olarak kabul edilir. Demir madenciliğinin kanserojen etkisi, birlikte bulunduğu radon gazı ile ilişkilidir. Tüm metalik kanserojenlerin asıl hedef organı akciğerdir.
Ayrıca ciltte arsenik, prostatta kadmiyum, burun ve sinüslerde de nikel metalleri ile ilişkili mesleki kanserler görülmektedir. Maruziyetin görüldüğü ana sektörler bu madenlerin çıkarıldığı, arıtıldığı dökümünün yapıldığı meslekler olmakla birlikte, daha az sıklıkla endüstriyel kullanımlarında da risk söz konusudur. Kimyasal maddelere maruz kalmak, radyasyona maruz kalmak, zehirli maddelere maruz kalmak veya işle ilgili diğer risk faktörleri, mesleki genitoüriner sistem hastalıklarına neden olur. Bu hastalıklar arasında mesane kanseri de vardır.
IARC, şu mesleklerin yüksek kanser riski (Grup 1A) taşıyan meslekler olduğunu bildirmektedir:
- Alüminyum üretimi
- Demir çelik sanayii
- Kok üretimi
- Koktan hava gazı elde edilmesi
- Boyacılık
- Lastik sanayii
- Mobilyacılık
- Güçlü inorganik asit işlemleri
- Yer altı hematit madenciliği (Radon maruziyeti)
Özellikle ülkemizde inşaat, madencilik, metal üretimi, ahşap ve mobilya sanayi mesleki karsinojenlere maruziyetin yüksek olduğu sektörlerdir. Ayrıca en sık görülen mesleki kanserler arasında akciğer kanseri, mezotelyoma, deri, lösemi ve mesane kanseri yer almaktadır.
Hastalıkların Sınıflandırılması ICD-10
Hastalık sınıflandırması, hastalık isimlerinin kesin kriterlere göre bir araya getirilmesinden oluşan kategoriler sistemidir. Hastalıkların Uluslararası Sınıflaması, uluslararası düzeyde İngilizce olarak “International Classification of Diseases” ya da kısaca ICD olarak kullanılan
tanımlanamadır. Yani hastalık sınıflandırması ya da kategorizasonu denilince ICD-10 aklımıza gelmelidir. Uluslararası Hastalık Kodları(ICD-10) Meslek Hastalıkları Listesinde aşağıdaki etkenler mesleki kanserojenler olarak yer almaktadır;
- Asbest
- Krom ve bileşikleri
- Kömür katranı, katran zifti, kurumu
- Vinil klorid
- İyonizan radyasyon
- Katran, zift, bitüm, mineral yağ veya antrasen
- Kok fırını gazları
- Nikel bileşikleri
- Odun tozlar
ILO 2010 Meslek hastalıkları listesinde ise aşağıdaki etkenler mesleki kanser nedenleri arasında sayılmaktadır:
- Asbest
- Benzidin ve tuzları
- Bis-klorometil ether (BCME)
- Krom VI bileşikleri
- Kömür katranı, zift ve isi
- Beta naftilamin
- Vinil klorit
- Benzen
- Benzen veya eşdeğerlerinin zehirli nitro ve amino deriveleri
- İyonize radyasyon
- Zifir, katran, zift, madeni yağ, antrasen veya bu maddelerin bileşikleri, ürünleri veya artıkları
- Kok fırını emisyonları
- Nikel bileşikleri
- Odun tozu
- Arsenik ve bileşikleri
- Berilyum ve bileşikleri
- Kadmiyum ve bileşikleri
- Eriyonit
- Etilen oksit
- Hepatit B ve C virüsleri
Korunma Yöntemleri
İş yerinde korunmaya yönelik yönetsel yaklaşımlar ve uygulamalar, çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumak için oldukça önemlidir. Özellikle temasın bertaraf edildiği birincil korunma ve erken tanıyı sağlayan ikincil korunma yöntemlerini devreye almak gerekir.
Birincil korunma, özellikle kaynağa ve ortama yönelik korunma tedbirleri ile kişiye yönelik teknik koruma önlemlerini içerir. Birincil korunmada kişinin etkenle temasını önlenmek esastır. Amaç kanserojen maruziyetin tanımlanması, mümkünse giderilmesi, değilse en aza indirilmesidir. Bunun için;
- Yerine koyma (ikame etme). Örneğin benzen yerine stiren, hekzan veya asbest yerine sentetik lifler kullanımı gibi.
- Kapalı sistem, tecrit etme, otomatizasyon veya uzaktan kontrol
- Lokal ve genel aspirasyon veya havalandırma
- Kişisel koruyucu donanım kullanımı
- Maruziyet süresinin kısaltılması veya dönüşümlü çalışma
- Kanserojenle çalışan kişi sayısının azaltılması
- Düzenli bakım onarım
- Eğitim
- Kişisel hijyen önlemleri
- İş ortamı ölçümleri
Özellikle işe giriş muayenelerinde sigara, alkol kullanımı, diyabet gibi kanser gelişimine katkısı olabilecek diğer nedenler sorgulanmalıdır. Ayrıca geçmiş kanserojen temasları sorgulanmalıdır.
İkincil koruma kapsamında olan periyodik muayenelerde hedef organa yönelik biyolojik görüntüleme veya tarama testleri yapılmalıdır. Bazı kanserler için önerilen tarama testleri şunlardır;
KANSER | TEST |
Akciğer | Akciğer grafisi, spiral BT, balgam sitolojisi |
Mezotelyoma, asbest ilişkili akciğer kanseri | Akciğer grafisi, YRBT |
Silika ilişkili akciğer kanseri | Akciğer grafisi, YRBT1 |
Mesane | İdrarda kan, idrar sitolojisi |
Cild | Fizik muayene |
Karaciğer | α-fetoprotein |
Maruziyet öyküsü önemli olanlarda, bu tarama testleri sürdürülmelidir. Ayrıca ikincil korunmada cilt muayenelerinin önemi büyüktür. Çünkü mesleki cilt kanserinin tedavisi mümkündür.
- Yüksek rezolüsyonlu bilgisayarlı tomografi